23 Haziran 2015 Salı

Bir Kurtuluş Savaşa Pilotu'nun Başarısı: İlk Türk Uçağı

“Neşeli Günler” dev kadrosuyla Türk sinemasının klasiklerindendir efendim. Filmde Şener Şen’in oynadığı Vecihi ile kızını istediği baba rolündeki Münir Özkul’un arasında geçen diyaloglar hepimizin hafızasına kazındı değil mi? Peki size o unutulmaz filmdeki pilot karakterine Vecihi isminin öylesine konulmadığını söylesem.
Yaaa yine merak ettiniz değil mi? Anlatayım o zaman efendim… Anlatayım da öğrenin… Vecihi, ilk Türk uçağını yapan Kurtuluş Savaşı gazisi tayyarecinin ismidir efendim. Soyismi de Hürkuş’tur
Türkiye, birkaç Avrupa ülkesi ile birlikte kendi uçağını üreten ilk ülkelerden biridir. Bunu başaran da Kurtuluş Savaşı’nda tayyareci olarak görev yapan ve hatta savaşta ilk düşman uçağını düşüren Vecihi Hürkuş’un ta kendisidir. Hee bir de Kurtuluş Savaşı’nda İzmir Hava Meydanı’na ilk inen ve orayı işgal eden bir kahraman pilottur kendileri... Vecihi Hürkuş İzmir’i çok sevmiş anlaşılan. Cumhuriyetin ilk yıllarında İzmir’de okul açıp yeni tayyareciler eğitiyor. Gel zaman git zaman Vecihi bir gün Edirne’ye yanlışlıkla inen bir uçağı almakla görevlendirilir. Bu görevi başarıyla yerine getirince de uçağa onun adı verilir. Anlaşılan bu durum onu gaza getirir ki, “Artık kendi uçağımızı yapma zamanı geldi” diyerek kollarını sıvar. Uğraşıp didinip uçağın gövdesini yapmıayı başarır ama onu havalandıracak motor var mı? Yok… Kendi uçağını yapmayı kafaya takmıştır bir kere. Aklına savaş sırasında Yunanlılar’dan ele geçirilen uçaklar gelir. Uçaklar hurda halindedir. Her birinden topladığı parçalarla yeni bir motor yapar. Evetttt sonunda ilk uçağı Vecihi K6 uçmaya hazırdır. Kendi imalatı uçakla gökyüzüne kanat çırpmıştır çırpmasına da, bu uçuş başını da belaya sokmuştur. O bu başarısından dolayı ödüllendirilmeyi beklerken, izin almadan uçtuğu için 15 gün hapis cezasına çarptırılır. Gidip paşa paşa 15 gün cezaevinde yatar. Trajikomik bir durum yani anlayacağınız…
Ama o kafayı uçmaya takmıştır bir kere… Hedefinden hiç şaşmaz. 1930 yılında Kadıköy’de bir kereste dükkanını kiralayarak 3 ay içinde Vecihi K-XIV ismini verdiği ikinci uçağını yapar. Tabi sütten ağzı yandığı için bu sefer yoğurdu üfleyip gerekli izinleri alır. Aralarında basın mensuplarının da olduğu kalabalık bir grup önünde uçağıyla gökyüzüne havalanır. Uçağıyla Ankara’ya yol alır, Orada yaptığı gösteri uçuşunu Başbakan İsmet İnönü’de izler. Yere indiğinde ise onu başarısından dolayı tebrik eder.
Vecihi Hürkuş Türk Havacılığında hep ilklere imza atıyor. 1932 yılında ilk özel tayyare okulunu açıyor. Tabi bu sırada yeni uçaklar yapmayı da ihmal etmiyor. Artık bir uçak filosuna sahiptir. 1954 yılına gelindiğinde ise ilk özel havayolu şirketini kurar. Gökyüzü aşığı Vecihi Hürkuş’un ölümü de enteresan bir güne denk gelir. İnsanoğlunun aya ayak bastığı 16 Temmuz 1969 yılında beyin kanaması geçirerek hayatı kaybeder.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder